Ağacın İzinde Mimar: Alvar Aalto

Ağacın İzinde mimarları incelemeye Şubat ayında devam ediyoruz. Şubat ayının soğuk günlerinde sizleri kışlarıyla ünlü bir coğrafya olan Finlandiya’ya davet ediyoruz. “Ağacın İzinde Mimarlar”ın bu ayki konuğu Finlandiyalı ünlü mimar Alvar Aalto…

3 Şubat 1898 yılında Finlandiya’da doğan Alvar Aalto, Helsinki Teknoloji Üniversitesi’nde mimarlık eğitimine başlamıştır. Helsinki Teknoloji Üniversitesi 2010 yılında Helsinki Ekonomi Okulu ve Helsinki Sanat ve Tasarım Üniversitesi ile birleşerek tek bir üniversite haline gelmiştir. Kampüsün içindeki çoğu yapıyı tasarlamış olan Alvar Aalto’nun adından yola çıkılarak üniversitenin adı, AaltoÜniversitesi olarak belirlenmiştir. Gerçekleştirilen birleşmenin ardında; bilimle teknolojiyi, sanatla tasarımı ve işletmeyle ekonomiyi tek bir çatı altında buluşturma düşüncesi yatıyordu.

Lisans eğitiminin hemen ardından atıldığı mimarlık kariyerinde oldukça başarılı olmuş ve ülkesi Finlandiya’da ulusal mimarlık anlayışının yerleşmesinde önemli çalışmalara imza atmış, kült eserler tasarlamış, dünya mimari literatürüne ülkesine özgü olan birtakım anlatım özellikleri kazandırmıştır.

En önemli eserlerinden bazılarını Finlandiya’da yapan ünlü mimar Alvar Aalto, İkinci Dünya Savaşı’nda ülkesinin yaşadığı yıkımın izlerinin silinmesine de yardımcı olmuştur. Savaşın ardından ülke çapında başlatılan yeniden yapılanma ve kentleşme hareketi Alvar Aalto’nun başkanlığını üstlendiği bir komisyon tarafından gerçekleştirilmiştir.

Alvar Aalto’nun tasarımını yaptığı önemli eserlerden bir tanesi, 1935’te tamamlanan Viipuri Kütüphanesi’dir. İşlevci bir anlayışla tasarlanan binanın tavan çizgisi dalgalıdır ve malzeme olarak ağaç bazlı levha tercih etmiştir. Fin mimarisinin önemli noktalarından olan doğa anlayışı ve Finlandiya klasik mimarisinin önemli materyallerinden olan ağaç bazlı levhalar, yaptığı tasarımlarda ünlü mimar Alvar Aalto tarafından da sıklıkla tercih edilmiştir.

Detaylar konusunda oldukça titiz bir tutuma sahip olan Alvar Aalto, tüberküloz hastaları için inşa edilen Paimio Sanatoryumunu tasarlarken projeye hastaların bakış açısından yaklaşmayı tercih etmiştir. Hastaların rahatını gözeterek dingin ama neşeli bir ortam tasarlayan Alvar Aalto’nun Paimio Sanatoryumu en iyi sağlık yapılarından biri olarak gösterilir.

Bükülmüş ahşabın mucidi olarak bilinen Alvar Aalto, kendisine dünya çapında ün kazandıran mobilya tasarımları yapmıştır. Estetik görünümünün yanında ergonomik ve dayanıklı ürünler tasarlayan Aalto’nun tasarımları günümüzde de talep görmektedir. Paimio Sandalyesi, Üç Ayaklı ve Dört Ayaklı Tabure ünlü mimarın en çok bilinen mobilya tasarımlarındandır.

1935 yılında dört genç idealist tarafından Helsinki’de hayata geçirilen Artek isimli mobilya firmasının kurucuları arasında Alvar Aalto ve eşi Aino Aalto da yer alır. Firmanın ortakları arasında sanatçı Maire Gullichsen ve yazar Nils Gustav Hahl da bulunmaktadır.  Artek firmasının hedefi; “mobilya satmak, sergiler ve diğer eğitim araçlarıyla birlikte modern yaşam kültürünü teşvik etmek” olmuştur.

Artek, kurucularının vizyonunu uzun yıllar devam ettirerek başarıya ulaşmış ve günümüzde modern mobilya tasarımı adına dünyanın önemli firmalarından biri haline gelmiştir.  20. yüzyılın önemli mimarları arasında yer alan Alvar Aalto, mimari, mobilya, tekstil, cam işleri üzerine tasarımlar yapmış, resim ve yazıyla da ilgilenmiştir. Birden fazla alanda bıraktığı önemli eserlerle günümüzde de adından övgüyle bahsedilen ünlü mimar Alvar Aalto’nun ağacın izini süren tasarımlarının yolculuğu hayatının son dönemlerine kadar devam etmiştir. 

Ünlü mimar Alvar Aalto ve eşinin ağaç bükme denemeleri sonucunda gelişen Kuzey Avrupa mobilyaları, hayatımızın önemli bir parçası haline geldi. Esnekliğiyle mobilya tasarımında yaşanan bu devrimin baş aktörü olan Huş Ağacı ile ilgili daha fazlasını öğrenmek için linke göz atabilirsiniz.

https://manifold.press/hirt-hisir-hus