Binlerce Yıldır Etkisini Sürdüren Akım: Antik Roma Sanatı

Yaklaşık 1200 yıl boyunca varlığını sürdürmüş olan Roma uygarlığı; batı dünyasındaki hukuk, sanat, edebiyat, mimari, teknoloji ve dil konularının gelişimine büyük katkıda bulundu ve günümüzde hala Roma Antik döneminin etkileri kendisini hissettiriyor. Milano’ya kadar gelmişken böyle güçlü bir ilham kaynağından bahsetmemek olmaz.

Tüm Akdeniz’i çevreleyerek büyük ve köklü bir imparatorluk haline gelen Roma medeniyeti o dönemden günümüze kadar bıraktığı eserlerle, mimarinin dışında sanat ve edebiyat konusunda da büyük ilerlemeler kaydedilmesini sağlamıştır. Antik Roma sanatı, mimarlıktan sonra gelişmiş olan resim ve heykelle öne çıkmaktadır.

Resimlerde perspektif yoktur. Figürler, adeta doğal büyüklüktedir ve çizgiler ağır basar. Bazen, natürmort denilen tarzdaki resimler de görülür ancak bunlar boşlukları doldurmada, süsleme unsuru olarak kullanılmıştır.

Büyük ölçüde Etrüsk etkileriyle gelişen Roma mimarlığı; M.S. 1. yy içinde yeni bir yönelim içine girmiştir. Yeni yapı biçimleri oluşturmuşlar, yeni taşıyıcı sistemler geliştirmişler ve yeni malzemeler kullanan Roma mimarları tek bir yapı tipinden ibaret olan yapı repertuarını geliştirmişlerdir.

Antik Roma sanatı resimlerinde figürlü panolar, figürlü veya figürsüz manzaralar, natürmortlar (cansız doğa resimleri) ve portreler yer alır. Çizimlerin uygulanışları, teknikleri ve perspektif kuralları günümüzde bile sanatçıların etkilendiği ve çağdaş sanatı şekillendiren en önemli kültürel miraslar arasında yerini alır.

Roma sanatında tahta, fildişi ve başka malzemelerin üzerine yapılan resimlerden de bahsedilir. Resim sanatı daha sonradan gerçekçilik ve idealizmin bir harmanına doğru evrilmiştir. Yapılan portreler gerçeğe çok yakın ve detaylı çizimlerle çağına göre fark yaratan eserler olarak, Roma’nın sanatta diğer toplumların ilerisinde olduğunu gözler önüne sermiştir.