Japon Minimalizmi İle Tanışın

Japon Minimalizmi, sade ve gösterişten uzak tarzıyla yaşam alanlarınızda “gerçekten” sevdiğiniz eşyalarınızın olması fikrini destekliyor ve Zen felsefesinden ilham alıyor.

Yaşam alanlarımızda sadece sahip olduğumuz için anlam yüklediğimiz eşyalarımız var. Sebepsiz yere anlam yüklenen eşyalardan kurtulmanın zamanının geldiğini düşünüyor ve yaşam alanınızda yeni bir görünüm ve ferahlama arzu ediyorsanız Japon Minimalizmi ile tanışmanız gerekiyor.

Modern çağın geçmişin köklü felsefelerine yeniden evrilmeye başladığı günümüzde; bu yaklaşımı “Less is more” (az, çoktur) sözüyle özetleyen ve bu yaklaşımla ortaya oldukça etkili mimari bir çizgi çıkartmış olan Ludwig Mies Van Der Rohe; minimalizmin günümüz insanına neden hitap ettiğinin çerçevesini çiziyor. Deneyimin ve yaratıcılığın bir araya gelmesiyle harmanlanan bu yaklaşıma ilgi duyuyorsanız siz de yaşam alanlarınızı ferahlatın.

Evinizi uzun yıllardır fazlasıyla kalabalık bir ortam olarak tasarladıysanız ve zaman içinde bu karışıklık ruhunuzu sıkıştırmaya başladıysa; minimalist bir yaklaşımla mekanlarınızı özgürleştirmelisiniz. Açık tonlarda ve doğanın renklerinden esinlenmiş şık parkeler ve ahşap eşyalardan oluşan sade bir mekan yaratıp sonrasında küçük aksesuarlarla yaşam alanınıza zenginlik katarak bu dinginliği hayatınıza “entegre” edebilirsiniz.

Sadeliğin şıklığı, boşluğun zihinsel bir ihtişamı yansıttığını düşünüyorsanız, bu yaklaşımı odak noktanız haline getirmek sizin elinizde. İşe yaşam alanınızda başlamak; ruhunuzun çıkacağı yolculuğa ilk adımınız olabilir.