Mekan, insan, doğa ilişkisi: Wellness ve Biyofili 2

İkinci Bölüm: Doğa ile Entegre Biyofilik Tasarım 

Doğanın bir ürünü olarak insan, doğadan bağımsız hareket edemez. Anekdotal kanıtlara göre doğal olarak tabiata ilgimiz olduğundan gün geçtikçe doğaya özlemimiz de artmaktadır. Bu ihtiyacın farkındalığıyla insan için fayda üreten tasarım dünyası, doğa ile entegre biyofilik tasarım sayesinde insanı yeniden doğa ile buluşturuyor.

Yaşayan Sistemlerin Sevgisi Biyofili 

Edward Osborne Wilson tarafından tarafından ortaya atılan “biophilia” kavramı üzerinden doğan biyofili, yaşam sevgisi veya yaşayan sistemlerin sevgisi anlamına gelmektedir. İnsanoğlunun diğer tüm yaşam sistemlerine içgüdüsel olarak bağlı olduğunu öne süren bu kavram, günümüzde kentsel yapılaşmanın giderek büyümesi ve kentlere olan göçün sürekli artmasıyla her geçen gün değer kazanmaktadır.

Doğa ile etkileşime geçme ihtiyacını tatmin edecek biyofilik tasarım ipuçları;
 

・İç mekanlarda yeşilin huzurunu hissedin!
Mdflam / Suntalam ürün grubundan naturel yüzeye sahip Sardunya ile iç mekanlarda huzur veren atmosfer yakalayabilirsiniz.

・Çatı katlarında tavan penceresi tercih ederek hem doğal ışıktan faydalanarak aydınlık alana sahip olabilir hem de gökyüzü manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.

・Canlı ve zarif Avrupa meyve ağacı dekoru olan Avanos Ceviz’i iç mekanlarda yuvarlak hatlarda tercih ederek doğanın dinginliğine kolayca erişebilirsiniz.

・Evlerin dış kısımlarında beton görüntüsünün yerini doğallığa bırakması için duvar sarmaşığı tercih edebilirsiniz. Beton yerine bitki görmek daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.

İç mekanlarda yeşilin huzurunu hissedin!