Yaşama daha çok yer açmak TINY HOUSE

İklim krizi, artan konut maliyetleri ve pandeminin getirdiği travmayla sarsılan dünya, artık bir değişim arayışında.Minik Ev anlamına gelen Tiny House, insanların dünyada olabildiğince az karbon ayak izi bırakma, özgürce hareket ederken evini de yanında taşıyabileceği daha basit bir yaşam sürme arzusuna karşılık geliyor.

Doğal çevrede basit yaşam

Tiny House hareketinin kökleri, doğal çevrede basit yaşam üzerine ilham verici bir meditasyon olan Walden (Ormanda Yaşam, 1854) kitabının yazarı, derin ekoloji akımının öncülerinden ABD’li doğa bilimci Henry David Thoreau’ya kadar uzanıyor. Walden Gölü kıyısındaki bir biyo bölgede kendisinin inşa ettiği kulübede iki yıl iki ay süreyle tek başına yaşayan Thoreau, insanın istediği takdirde modern ve konforlu evlere ihtiyaç duymadan, çok ucuz maliyetlerle ve doğayla iç içe yaşayabileceğini kanıtlar. Önemli olan, karşılayabileceğinizi tüketmek yerine ihtiyacınız olanı kullanmak. Eklemek yerine küçültmek. Karmaşıklaştırmak yerine basitleştirmek.

Mikro mekanda makro sürdürebilirlik

Minik evde yaşamak, daha az eşyayla, daha küçük metrekarelerde, daha az enerji tüketerek doğa ile iç içe olmanın yollarından biri. Herhangi bir metrekare sınırı bulunmasa da yaklaşık 10 m² ila 70 m² arasında maksimum kullanılabilir alan sunmaya odaklanan bu evler, sürdürülebilir tasarımı yeniden tarif ediyor. Enerji için ev tipi güneş panelleri veya rüzgar türbini ile donatılabilir, ana şebekeden bağımsız yaşanabilir. Minik evlerde, dış kabuktan iç mekâna, mobilyadan aksesuara tüm tasarım sürecinin odak noktasında “sınırlılığın aşılması” var. Sınırlı metrekareler içinde oluşturulan farklı eylem alanları, küçük evlerin zorunlu taban alanını esnetmenin ötesinde işlevsel, görsel ve boyutsal olarak da katkı sağlar. 

Göçebe evlerin özü: Hareket

Göçebe ruhların, yanında “taşıyabileceği” bu evler, doğaya yakın bir yere kolayca yerleştirilebilir. “Daha fazla özgürlük, daha fazla hareket” fikrini temsil eden minik ev tasarımlarında, kişisel eşyalar yerine deneyimlere vurgu yapan bir yaklaşım mevcut. 

Hareketlilik, göçebe evlerde hayati bir faktör. Ev, her zaman kendi başına mobil olmak zorunda değil. Bir araba veya kamyonet tarafından kolayca çekilebilen bir uzantı olarak da ele alınabilir. 

Ana hedef, hafiflik

Ev taşınabilir olarak tasarlanmışsa veya bir treyler üzerine kuruluysa, evin ağırlığını en aza indirmek için hafif malzemeler kullanılmalı. Hafifliğinin yanı sıra sağlamlığı ile de dikkat çeken paneller, yaşanan yıpranmalara karşı da maksimum oranda direnç gösterir. Banyo, mutfak tesisatı, atık su giderleri, raf ve depolama alanları, mutfak cihazları, mobilya gibi evi bütünleyen tüm unsurların seçiminde temel kriter, boyut ve ağırlık. Sürdürülebilirlik için %80’e kadar geri dönüştürülmüş, ısı kaybını engelleyen ses yalıtımlı çift cam pencereler, ıslak hacimlerde standart karolardan daha hafif olan gözeneksiz laminant parkeler uygun.

Her metrekarede akılcı mekan kurgusu

Evin mimarisinde pencereleri geniş tutmak, küçük metrekarelerde ferah bir kurgu

yaratmanın sırlarından biri. Yalıtılmış camlar doğal ışığın içeri süzülmesine izin verirken, evin konumlandığı noktada doğa manzarasının da keyfini sunuyor. Yaratıcı çözümler, minik evlerin yaşam alanlarına salon, mutfak, banyo ve yatak odasının sığdırıldığı bir kurguya izin verir. Asma katta bir yatak odası tasarlamak, salon ve mutfağı aynı alanda değerlendirmek, her mobilyanın altını ve diğer atıl alanları depolama ünitesi olarak kullanmak ve masaya dönüşen bir kitaplık gibi birden fazla kullanımı olan mobilyalar, mikro mekânda makro konforu yaşatır. Çok işlevliliğe odaklanan akılcı bir kurguyla olasılıklar sonsuz.

Genişlik algısı

Dar alanları ferah göstermenin yolu doğal ışık, açık renkler ve hafiflik hissi veren malzemelerin başarılı sentezinden geçer. Beyaz, kum tonları, açık griler, uçuk yeşiller renk paletini; ham ahşaplar, hasır dokular, jüt ve keten tekstiller ise malzeme alternatiflerini oluşturur. Yüksek tavanlar daha geniş alan algısı yaratır. Minik evlerde, duvarlara ve kapılara yer yok. Evin farklı bölümleri iç içe dengeli bir bütün oluşturur. Zemin döşemelerinde farklı malzemelerin kullanılması, oturma alanı ve mutfak gibi farklı hacimlerin birbirinden ayrıştığı algısını yaratır. Oturma alanı ve asma katta bulunan yatak odasının duvarlarında farklı renklerin kullanılması da pratik bir çözüm.

Tasarım ipuçları

• Yalıtımı da gözeterek doğal manzarayı kucaklayan büyük pencereler tercih edilmeli.
• Bol doğal ışık alan odalar daha büyük ve davetkar görünür. Bu yüzden mümkün olduğunca çok pencere eklemek gerekir. Doğal gün ışığı, aydınlatma maliyetlerini de düşürür.
• Kayar kapılar, dikkatli planlamayla her santimetrekaresinin önemli olduğu minik evlerde çok daha ferah ve konforlu bir yaşam alanı yaratır.
• Dolap içi sistemleri, mutfak dolaplarına ekleyeceğiniz akıllı sistemler, kayar raflar, kapak içlerine monte edilen ekstra askılar, pratik ve fonksiyonel çözümler sunar.
• Mobilyalar, mekanın belirli kullanım alanlarına göre bölünmesini de kolaylaştırabilir. Odanın ortasına yerleştirilen düz veya köşe kanepenin, oturma alanının sınırını netleştirmesi gibi.
• İstiflenebilen, kullanılmadığında yer işgal etmeyen, iç içe giren, katlanabilen veya kolayca hareket ettirilebilen tekerlekli mobilyalar seçilmeli.
• Kurtarılmış veya geri dönüştürülmüş malzemelerin kullanıldığı, gereksiz mobilya veya aksesuarlardan arındırılmış minik evlerde mutfak cihazları ve ev aletleri de küçük olmalı.
• Tek işlevli değil, çok kullanımlı yaşam alanları yaratmaya daha fazla odaklanmalı. Mekânları farklı zemin malzemeleri ve duvar renkleriyle birbirinden ayrıştırmalı.